Dişlerin restorayonundaki sağlık, Seramik!

Çürük veya kırılma gibi nedenlerden dolayı dişlerimizde madde kaybı olduğu durumlarda, beyaz kompozit dolgular veya gümüş rengi amalgam dolgular akla gelen ilk tedavi yöntemleridir. Ancak bu yöntemleri kendilerine özgü avantaj ve dezavantajlara sahiptirler. Örneğin gümüş dolgular uzun ömürlüdür, ancak renklerinden dolayı tercih edilmezler. Beyaz kompozit dolgular ise doğru şekilde yapıldıklarında oldukça estetiktirler. Ancak organik yapıları nedeniyle su emme özelikleri vardır. Bu durum, zaman içersinde renklerinin ve boyutlarının değişmesine neden olur. Dolayısıyla ilk yapıldıları andaki estetik görünümlerini kaybederler. Asıl önemli konu boyutlarında meydan gelen değişikliktir. Bu değişiklik dolgu duvarı ile komşu diş duvarı arasındaki uyumun bozulmasına ve burda açıklık oluşmasına neden olur. Ağız içindeki mikro organizmalar bu açıklıklardan dolgunun altına sızar ve çürüklere neden olur. Bu nedenler dolayısı ile kompozit dolgular kısa ömürlüdür ve çok sağlıklı olduklarını söylemek malesef zordur.

maxresdefault

Her iki yöntemin avantajlarına sahip tedavi seçeneği ise seramik dolgulardır. Bu dolgularda yaprak seramikler veya zirkonyum kronlar gibi bilgisayar destekli tornalama yöntemi ile laboratuar ortamında hazırlanır. Madde kaybı olan dişlerde hazırlık yapıldıktan sonra ağızdan ölçü alınır ve alınan ölçü digital ortama aktarılır, madde kaybı olan saha uygun dolgu önce bilgisayarda sanal olarak modellenir. Daha sonra hazır seramik bloklarda yontulanarak dolgu hazırlanır ve birebir dişimize uygun renkde boynarak kliniğe yollanır. Bir sonraki randevuda doku kaybı olan dişe yapıştırılır.

Seramiğin diş ve dişetiyle en uyumlu bir malzeme olması dolayısıyla diş ve diş çevresi dokuların sağlığı açısından en iyi sonuçlar elde edilir. Ayrıca, kompozit dolgularda yapıldıktan belli bir zaman sonra karşılaşılan renklenme durumu seramik dolgularda olmadığından bu dolgular ilk yapıldığı anda sahip olduğu estetik ve koruyucu özelliklerini uzun yıllar muhafaza eder.

ınlays case